18 Nisan 2020 Cumartesi

Yayındayız Türkiye'm - Didem'in Gözünden


Corona Günlerinde geçen 33. gün ve en son dışarı çıkıp bir daha çıkmayalı ise 29. gün bugün... Bir Didem'in Gözünden yazısını daha Korona Günlerinde yazar iken merhaba diyorum sizlere... :)

Yayındayız Türkiye'm diye giriş yaptım, çünkü internet herkesi capcanlı gördüğümüz bir platform bu günlerde şimdi; ünlüsü ünsüzü, yakını uzağı, eski yeni kimler var ise hepsi canlı yayında işte... :) Bu süreç başladı başlayalı canlı yayınlar ve canlı konserler ile geçiyordu ilk başta çoğunlukla akşamlarım benim de. Gündüzleri daha çoğunlukla rahatlatıcı konuşma içerikli (uzmanlığı psikoloji dalına yakın olan kişilerin) yayınlar, akşamları da ev konserleri ve sevilen komedyenlerin-oyuncuların canlı yayınlarda buluşmaları & Soru-cevap yayınları...

İki hafta önce idi, ben bunları düşünür "vay be!" derken; "Ne güzel oldun sen be Dünya" diye bir şiiri dinledim sosyal medyada. Her mısrası can alıcı olan şiirin, şurası çok manidar geldi öncelikle;

"Konserlerine katılabilmek için cep telefonlarımızı sattığımız sanatçılar sırf unutulmamak için evlerinden canlı konser veriyor!"

Benim bu yazımda yola çıkıp da değinmek istediğim taraflar belli olduğu için; diğer can alıcı mısralarına, yani şiirin geri kalan tümüne değinmiyorum bile...! Siz dinlemek isterseniz, benim gibi "işte bu ya, düşündüklerim tam da bu!" demek isterseniz diye de linkini buraya bırakıyorum. :)

Giriş yapmadan önce, ciddi ciddi bir zamanlar konserine gitmek isteyip bilet fiyatlarına aklımın hayalimin uçtuğu birçok şarkıcıyı corona sayesinde canlı yayınlarda şarkılarını söylerken gördüm ya! Daha ne diyeyim ki, ölsek de gam yemeyiz herhalde. Bu gibilerin yanı sıra, evde canlı konser vermeye gerek duymayan nice sanatçılarımız da bu süreçte sessiz sakin paylaşımlarıyla ve bizleri sevdiğini söyleyen canlı yayınlarıyla varlıklarını sürdürüyor tabi... :)


Yayınları takip ederek geçti işte benim ilk iki haftam da, her birimiz gibi gecem gündüzüme de karıştı ya! Benim bu süreçte en sevdiğim yayınlar, gece 12'den ve 1'den sonra başlayan Çok Güzel Hareketler Bunlar 2 oyuncularının canlı yayınlarda buluşmaları idi zira. Bu canlı yayınlardan birinde, eski sevgililer bile barıştılar üstelik (ciddi ciddi!) :) Komedi muhabbetleri izleyip uyumak da güzeldi ama bir süre sonra bu uyku düzenimi bozmak bana yaramadı, şimdi birkaç gecedir eski uyku düzenime yeniden dönmeye uğraşıyorum... :)


Yayındayız Türkiye'm dedim işte, bu yazımda size Corona günlerinde sevdiğim birkaç yayından ve youtube videolarını paylaşmak istediğim için...


Öncelikle çok film izler oldum şu sıra yine, şükür ki yani diyelim! Misal, daha iki gün önce Harry Potter'ın son filmini izledim; son 5-6 senedir bir türlü son üç filmini izleyemediğim seriyi bu süreçte böylece bitirmiş bulundum! :) Sonra izlemek istediğim listelerime el attım, dizi izlemeye odaklanamıyorum ama izleyip bayıldığım birçok film oldu bile şu arada... 

İki film önerecek olursam biri Türk, biri yabancı; Öteki Taraf (2017) ve Long Shot (2019) derim.

(Önerdiklerimin haricinde 15 Mart'tan bu yana tam 16 film izledim bu arada.)


Çok Youtuber Keşfettim bu arada;

Biri Murat Soner; kendisi eski radyoculardan imiş ama ben sesini hatırlasam bile ilk defa izliyor gibiyim aynı zamanda. İki hafta önce biri youtuber önerileri yaparken iki eski radyocu önermişti, canlı yayınlarıyla da varlar diye. İşte o iki isimden biri idi Murat Soner... Videolarını, analizlerini pek sevdim ve dizi analizi serisinin videolarını hemen hemen yarıladım bile! Dehşetle öneriyorum bu yüzden. ;)

Diğeri ise Hikmet Anıl Öztekin; İnstagram'dan takip ettiğim ama Youtube videolarını şu karantina günlerinde keşfettiğim youtuber şu an benim için kendisi... İnstagram'dan paylaşımlarını ve kitaplarını takip ediyordum aslında, hiç kitaplarını okumak nasip olmadı ama paylaşımlarını beğenerek takip etmekte de haksız değilimişim bence! Youtube'da şu garip günlerde "Karantina Günleri İçin 10 Videoluk Eğitim Serisi" hazırlıyor Hikmet Anıl Öztekin... Barış Özcan kategorisinde benim için, her ne kadar hayata bakış açıları ve yöneldikleri konular ikisini de izlerken farklı değerlendirilebilecekse de...

Youtube'da bu sıra en çok bu iki içerik üreticisini izliyorum özellikle işte... :)

Uruguaylı Damat var sonra izlediklerim arasında; ben İnstagram ve Youtube sayfalarında damat olurken Erik Dalı performansı ile tanımıştım onu, bakın burada misal! :) Bu sıra farkettim, Youtube hesapları varmış eşiyle. Benden kaçar mı, izliyorum onları da canım sıkıldıkça. Geçen gün İspanyolca ve Türkçe öğrenmeye giriş videosu yapmışlardı misal, güzeldi... :) Yeni kültürler tanımak ve bir o kadar da öğrenmek isteyebileceğiniz dillere dair kulak aşinalığınızın olabilmesi için bu tarz vloglar izlemek de güzel işte...

Zeynep'in Harikalar Diyarı var sonra; bir diğer İnstagram'dan tanıyıp, Youtube hesabını bu sıra keşfettiğim biri o da. Yeni Evli parodileriyle başladı önce, ben onu öyle tanıdım en azından. Şimdi evlilikler üzerine, akraba didişmeleri ve kadın erkek ilişkileri üzerine parodiler yapıyor hala. En son da Cambly'deki öğretmenlerden biriyle konuşma yaptı "Kıymet" tiplemesiyle. Çok eğlenceli ve tekrar tekrar izlenesi idi; tavsiyemdir... :)


Gelelim Ev Konserlerine, benim dinleyip çok sevdiklerime;

İrem - Hayalet Sevgilim; Sadece bir arama motoruna bunu yazın, karşınıza "15 sene sonra ilk defa" diye çıkar evde canlı yayında söylediği videosu zaten... İrem, yıllar sonra yeniden Youtube hesabıyla döndü aramıza zira, Türkiye'de bu malum sürecin başladığı ilk haftada. İlk izlediğim evde canlı yayınım benim de İrem'in canlı yayını oldu. Gözüme 2000'ler geldi onu dinlediğimde, birçoğumuz gibi yani! Bizim ergenliğimizde ilk hüzünlü hikayemiz ve ilk internet fenomeniz olmuştu İrem, nasıl özlemle izlediğimi siz düşünün yani! :) Ben yine de tam yayını da buraya koyuyorum sizler için, siz izlemek isterseniz diye ve ben de yeniden yeniden izleyebileyim diye... ;)

Aydilge Evde Canlı Yayın; Aydilge tam bir örnek olmadı esasında, daha öncesinde de ev ortamında sanatçı eşinin Kemanı eşliğinde şarkılarını seslendiriyordu ama bu sefer de yapmış yapacağını yani. Onun şarkılarını ve sesini dinlemeyi seven herkes, daha önce de yapıyordu demeden izler bence... Buradaki evdekal konserinden bahsediyorum tabii ki. (:

Candan Erçetin Bi' Tatlı Ev Konseri; Bana kalırsa bu "evde kal" konserlerini en ciddiye alanlardan biri idi kendisi, eski şarkılarını izlemek ve onu ekibiyle görmek çok güzeldi benim için. Tabii herkes evde kalması gerektiği için, tüm ekibi teker teker kaydetmiş şarkıları ve sonra birleştirmişler. Bence bu çok profesyonelce yapılan bir iştir ve işini ciddiye almak demektir... Ben Candan Erçetin'i eskisi gibi Kral Tv platformlarında görüyormuş gibi sevindim işte.

Evde yeniden klip yapanlar bile var bu arada, 4 Yüz gibi mesela; Kız Kıza şarkılarıyla ünlenen eski grup üyeleri, bu şarkıya her biri evlerinde çektikleri videolarını birleştirerek yeni bir klip yapmışlar. Mis gibi "Evde Kal temalı video kliplerimiz de var" yani şu sıra... :)


Şimdilik benim "Evde Kal" temalı oluşturulmuş içeriklere dair beğendiklerimde ön planda olanlar bu kadar. Bu yazımın altında, sizler için ön planda olan içerikleri de paylaşabilirseniz memnun olurum. Hem etkileşimde kalmış oluruz hem de birbirimizden haberimiz olur...

Bu yazımın sonuna önce bu süreçte takip edilmeye devam edilebilecek "olumlu içerikleriyle moral kaynağı olan iki isim bırakmak istiyorum; biri "Aşkım Kapışmak" (ki kendisi davranış bilimleri uzmanıdır ve bu süreçte en olay odaklı bizi kendimizce düşündürebilen kişilerdendir bence), diğeri de "Onur Yar" (ki kendisi eski radyoculardan ve günümüzün bana göre en güzel podcast içeriği üreticilerinden olma yolunda ilerleyen kişilerdendir). Podcast dinlediğiniz uygulamalarınızdan aratın ve dinleyin yayınlarını derim... ;)


Şiir ile başladım bir başka şiir ile bitireyim madem öyle bu yazımı, birçoğumuzla beraber bu süreçte ilk kez okuduğum bir şiir benim için de; ama bir güzel uyuyor ki bu zamana, bu günlerin de sonu hayır olsun diyerek paylaşıyorum sizinle de... 

...

Ve insanlar evde kaldılar,
kitap okudular ve dinlediler.
Dinlendiler, egzersiz yaptılar,
sanat yaptılar, oyun oynadılar
ve yeni varoluş yollarını öğrendiler,
durdular.

Daha derinden dinlediler.
Biri meditasyon yaptı, biri dua etti,
biri dans etti, diğeri kendi gölgesini keşfetti,
İnsanların düşünceleri değişti,
iyileştiler.

Cahilce, tehlikeli, anlamsız ve vicdansızca yaşayan insanların yokluğunda,
dünya iyileşmeye başladı.
Ve tehlike sona erdiğinde, insanlar ölüleri için ağladılar ve yeni kararlar aldılar.
Yeni bir dünya hayal ettiler, yeni bir yaşam biçimleri yarattılar,
Dünyayı tamamen iyileştirdiler,

Tıpkı kendilerini iyileştirdikleri gibi.




Geçecek bu günler de. Dilerim geçip bittiğinde bugündeki hayırları da görmüş ve kendi payımıza düşen derslerimizi almış olmak nasip olsun bizlere... 
Sevgilerimle. :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder