20 Nisan 2017 Perşembe

Cümlelerin Gücüne İnanır Mısınız?


Cümlelerin gücüne, ağzınızdan çıkan veya duyduğunuz sözlerin hayatınıza etki ettiğine inanır mısınız? Ben kelimelerin ve cümlelerin gücüne çok inanırım! Bu oldum olası böyleydi galiba. Beni kötü cümleler motive edemedi pek mesela. "Yapamazsın ki" diyen birinin cümlesi, bana kısa süreli bir gaz verir oldu ancak. Bazen çocuksu takılmak istersem, onun yapamazsın dediği şeyi yapmaya zorlayabildiğim olur kendimi. Ama yine de, o benim içimde yapmaya yetecek gücün varlığıyla olur ancak. Sizde de böyle midir acaba? Merak ettim şimdi vallahi! :) Umarım yorumlarınızı paylaşırsınız benimle...

İnternetin hayatımıza girmesinin yaygınlaşması ile bu durum günümüzü ve gecemizi de etkiler oldu bence. İyi haberler okursak, oradaki güzel cümleler bizi olumlu yönde motive ediyor günün devamı için. Peki ya kötü haberler ve kötü cümleler? Evet, bu noktada da kötü fikirli ve kötü niyetli kimseler amacına ulaşabiliyor çoğu zaman... Bu gibi durumların üstesinden gelebilmem, bazen birkaç dakikalık motive edici paylaşımları bulana dek zor oluyor. Şükür ki, takip ettiğim kişiler ve örnek aldığım enerjiler sağlam kişiler, diyorum o noktada da. Bir paylaşımlarını görmek veyahut tebessümlerine şahit olmak yetiyor toparlamama... :)

Size sorum şu; gün içerisinde karşınıza çıkan cümlelerin sizi etkileyip etkilemediğine dair bir tespitiniz oldu mu kendiniz için?
 İnstagram veya Pinterest kullanıcısı iseniz, bu olumlu veya olumsuz şekilde olmuş olmalı sizin için de...



Günümüz gereği, artık olurlardan çok bir "olmaza" teslimiyet hakim. Bu nasıl mı? Herşey elimizin altında. Ve kötünün cazibesine kapılmak, çoğumuz için de en kolayı. Hele ki mizacınız o yöne doğru epey yatkın ise... Üstteki fotoğrafım, 2007-2008 yıllarında çekilmiş bir fotoğrafım. Ve üzerine yazdıklarım, beni motive eden ve fotoğrafı shoplarken aklıma gelen kelime ve cümlelerden sadece birkaçı... Hayatımdaki dostlarımdan ve sevdiklerimden destek almaya ihtiyaç duyduğumda, bu kelime ve cümle öbekleri bana iyi gelenler oluyor. Etrafımdakilere destek olurken de yukarıdaki cümlelerin birçok benzerini kullanıyorum. Yürekten geliyor bunlar üstelik, hayatımızı düzelteceğine ve bulunduğumuz durumlara pansuman olacağına inancımla beraber. Biliyorum ki, destek "olumsuz"u çağırarak işe yarar hale gelmiyor. Sizde cümleleri hafife almayın isterim doğrusu...


Gelin bakın nedenini kendimce açıklayayım size;

Ne zaman kötü bir durum hakim olsa ve ben daima kötü yollu şekilde çözmeye çalışsam işin içinden çıkamaz halde buluyorum sizi. Buna örnek cümleler şunlar mesela; "Benim şansım bu zaten, şanssızım işte ya!" , "Zaten bir kötü gitmeye başladı mı hep kötü gider!", "Mutluluk çok uzak." , "Böyle olacağı belli idi, çok gülmüştüm!", ...  Daha nicesi var elbet, tahmin edilebileceği gibi. Her biri, içinde bulunulan durumu daha da vahimleştiren sözcük öbekleri bana göre. Elbette insanoğlunun bu anlara da ihtiyacı var, bunu inkar edemem. Sonuçta; "Dibe batmadan, çıkmasını bilemezsin." ya da "Düşmeden, ayakta olmanın değerini anlayamazsın."gibi gerçeği gözler önüne seren cümlelerimiz var, bunların da hayatımızın bir parçası olduğunu bizlere hatırlatan...

Ama böyle anlarda, tecrübe ile sabittir ki; durumu vahşet şekilde gömülme derecesine getirmeden bir an önce çözüm sürecine geçmeyi kabullenmek gerek. Bu durum elbet kolay değil ama içinde bulunduğunuz duruma bir kez de siz gönüllü halde batmayın yeter. Cümlelerinizi iyi seçtiğinizde, kendinizi sakinleştirmeye çalışarak durumu daha iyiye doğru götürebileceğinizi veya durum iyiye gitmese de sizin daha iyi hissettiğinizi göreceksiniz... :)


Neden bu durumu yazı konusu ettiğime gelirsek;

Günümüzde, özellikle de bizden önceki zamanlarda da yaşamış büyüklerimizde maalesef göremediğimiz bir durum bu benim gözlemlediğim kadarıyla. Bir çocuk veya bir birey "anti-motivasyon" cümlelerle büyütülebilir veya motive edilebilir sanarak, "Bundan zaten adam olmaz" , "Babası veya annesi ne idi ki bu da o olsun." , "İleride çok çektirir bu bize." , "Zaten hiç çalışmıyorsun!" , "Kafan mı almıyor!" , "Yapmaya çalışmıyorsun.", "Zaten o sana fazlaydı.", "Ben sana demiştim!", "Kendin ettin, kendin buldun!", ... gibi gibi cümleleri çocukların, evlatlarının ve yanındakilerinin üzerinde yeterince baskılamışlar ve baskılamaya devam ediyorlar...

Elbet bu durum böyle gelmiş böyle gidiyor, halini almış zamanla... Büyük büyüklerimizin inandıkları doğruları değiştirmek, yetişme koşullarından sebep daha zor. Ama şimdiyi toparlamak biraz daha elimizde... İşte ben cümlelerin gücüne bu noktada daha da değer verilmesi gerektiğine inanıyorum tüm bu sebeplerimle. En nihayetinde, ettiğimiz iyi bir duanın veya bedduanın bize de döneceğine nasıl inanıyorsak, tüm hayatıma da bu durumu yerleştirmiş bulunuyorum işte... Etrafımda konuşulan en ufak bir "lanet, bela, beddua" içerikli cümlelere tahammülüm yok. Bir ortamı veya birilerini, olumsuz cümlelerle doldurup taşıranlara ve bunu hayatının hiçbir anına olumlu cümle sığdırmamaya kadar götüren kişilere de zamanla tahammül edemez olduğumu fark ettim. Kaldı ki bir çocuğun böyle cümlelere maruz kalmasına da tümden karşıyım...

Biliyorum; birçok ebeveyn ve büyükler, bazı kesimin böyle laflardan anladığını iddia ediyor. Bana göre durum çok başka. Küçük veya büyük, yaşı ne olursa olsun; sizin motive etmek amacıyla kullandığınız iğneleyici laflardan çoğu kişilik bozukluklarına kadar götürebilir insanı bana kalırsa. Bilimsel konuşmuyorum elbette, ama okuduğum ve gözlemlediğim kadarıyla durum böyle bence.

Kötü örneklerle büyütmeyi savunanlar, bizim bir nesil büyüklerimiz olan anne babalarımızdan çok, onların büyükleri... Bu konuda az biraz daha şanslıyız ki bu durumun varlığından bahsettiğimizde, şimdiki nesillere ve bir büyüklerimiz olan anne-babalarımıza bu durumu kabul ettirebiliyoruz. Mesela büyüğünüzden aklınızda kalanların çoğu motive etmenin aksine sizin kişiliğinize hakaret eden unsurlar olsa, ne anlamı olurdu ki başardıklarınızın? Oysa, desteklenerek yaptığınız her işin ardından övünerek söyleyebiliyorsunuz; "bana inandılar!" diye. Bana kalırsa; bundan ala övünç kaynağı yok denecek kadar az, birinin size inanıp güvenmesi müthiş bir motive kaynağı (Benim için en azından böyle). :)

(Şükür ki ailem beni motive etmek konusunda, eksi durumda etkilemedi hayatımı. Ama elbette ki beni ve çevremdekileri olumsuz şekilde etkileyenler oldu ki bu yazıda onlardan da bahsedebiliyorum şimdi...)



Size demek istediğim, Cümlelerin Gücüne Güvenin; 

Size verilen olumsuz cümlelerle yetinmeyin; okuduğunuz kitaplardan, izlediğiniz filmlerden, takip ettiğiniz arkadaşlarınız veya internet aracılığıyla tanıdığınız hesaplardan güzel cümleleri almayı ihmal etmeyin. İnanın ki; içtiğiniz su, yediğiniz yemek, soluduğunuz hava kadar gerekli. Duanın gücü de bu olgunun içinde benim için...

Size dünyanın en güzel reçetesini yazmak isterim, cümlelerin gücüne inanan biri olarak; günde 3 öğün kendinize güzel sözler söyleyin, kimseden beklemeden kendinizi sevin ve kendinizden başlayıp çevrenizdekilere de güzel cümleler söyleyerek güne devam edin... Bir çiçeği bile kuru kuruya sulamanın yanında güzel cümlelerle desteklerseniz, gelişimi daha verimli ve daha güzel olur ya; işte bu durum da aynen böyle...

Bir diğer reçetem de şu; günümüz gerekliliği olarak, birbirimize güzel düşünceler ve güzel enerjiler yaymamız gerektiğini düşünüyorum. Her yer kötü haberle, her yer içi fesatlıkla dolu düşüncelerle, kavgaya meyilli paylaşımlar ve karşıt görüşlü olana sataşmaya yer arayan insanlarla dolu. Oysa birbirimize zıt fikirlerimize rağmen, seven gönlümüz ve günlerimizi güzelleştirebilecek cümlelerimizle yanaşsak fena mı olur? Dünya daha güzel, daha yaşanılası ve geleceğe bırakabileceğimiz daha cennet bir yer olmaz mı? :)


Fikirlerimle sizi umarım bir güzel cümlelerin gücü konusuna inandırabilmişimdir. Başaramadıysam da şöyle yardımcı olmaya devam etmek isterim, güzel kelimeler ve cümlelerimi ekleyerek; 

Sağlık, mutluluk, aşk, barış, sevgi, umut, gülen birçok bebek, ellerindeki oyuncaklarla ve arkadaşlarıyla mutlu çocuklar, mutlu bir anne, mutlu bir baba, mutlu bir aile...

Sağlığına kavuşan insanlar, sevdiğine kavuşan insanlar, hayaline kavuşan insanlar, mutlu etmeyi seven insanlar...

Tatil, sabah uykusu, haşlanmış mısır, dondurma, güneşlenme, sıcak bir kahve, soğuk bir limonata, anne yemeği, arkadaş eli, dost kucaklaşması, çay sohbeti, kapı sohbeti, ... (Daha sayılacak çok şey olduğuna inandığım, karşılığında mutlu etme gücüne sahip birçok kelime ve cümle var böyle işte)


Velhasıl hepsi bizlerin, kalbimizden dilimize akmasını sağlayıp hayatımızı şekillendirmesine imkan sağlayabileceğimiz bir güç işte. :)

Sevgilerimle, yine görüşmek üzere... :)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder