Bir yılı daha geride bırakırken, yıl sonu değerlendirmesi yapmak gerek; 2018'de neler oldu neler... Yillar Geçerken adlı bloğumda, kendimiz için değerlendirmesini dün yaptım. O yazımı burada bulabilirsiniz...
Bugün 2018 senesinde ülkemizde neler oldu neler demeye geldim. :) Aklımda kalanları yazmaya çalışacağım daha çoğunlukla... Çok karmaşık gideceğime eminim, bunu önceden belirtmek istiyorum. Ama onun haricinde, yazmayı çok şevkle yine benim gözümden bir değerlendirme yazısı daha yazıyor olacağım. İyi okumalar... :)
Bir özel jet düştü 2018'de, tarihi 12 Mart 2018 imiş;
Mina Başaran ve 7 kız arkadaşının, evlilik öncesi kutlama yapmak üzere özel jeti ile gittiği Birleşik Arap Emirlikleri'nden İstanbul'a dönmek üzere havalanan özel jet İran sınırlarında düştü haberini almıştık. Bunu neden çok net hatırlıyorum, hem yitip giden insanların ve ailelerinin yerine kendimi koyabiliyordum; bu tarz kayıpları kimse yaşasın istememektir normal olan! Bir o kadar böyle düşünürken de, o dönem "zenginler zaten, oh iyi olmuş" diye ölü sevicilerin varlığı beni o kadar rahatsız etmişti ki yine; sanırım unutamayacağım bu olayı! Tekrar başımız sağolsun, hem o yitip giden insanlarımız için, hem de bir yanındaki insanlığı öldüren insanlarımız için...
Buna dair bir yazı da yazmıştım bloğumda, daha çok hatrımda kalmasına sebep olmuştur belki de bu da; Vicdansızlık Böyle Şeylere Sevinmekte!
24 Haziran 2018'de, bir olaylı seçim daha atlattık ne yazık ki;
Tatlıya bağlanmadı mı, bağlandı. Çoğunluğun kararıyla seçilen kişi hepimizin cumhurbaşkanıdır sonuçta ama o akşam bundan da ayrı epey stresli idi resmen!
Şubat ya da Mart dolayları idi sanırım, yanlış hatırlıyor da olabilirim: 24 Haziran 2018'de Türkiye'nin İlk Başkanını seçeceğimiz seçimi gerçekleştirdik, Recep Tayyip Erdoğan, tekrar Cumhurbaşkanımız ve Türkiye'nin ilk başkanı oldu bu seçim ile...
Halkımızın demokrasi sistemi ile seçtiği kişi, bizim cumhurbaşkanımız veya yöneticilerimizdendir. Bundan yana hiç sıkıntım yoktu ama epey sıkıntılı bir seçim dönemi idi yine, gerek gazete yayın organlarının gerekse de siyasilerimizin yerli yersiz açıklamaları ve o açıklamalarını da yalanlamaları ile epey sıkıntılı bir seçim sonucunun açıklandığı akşamı yaşadık. Bunun da yazısını yazmıştım bloğumda, Seçim 2018 Ve Sonrası - #didemingozunden. Okudum da bugün yine, "vay be nasıl strestli bir seçim akşamıydı!" diyorum hala...
31 Mart 2019'da da, bir yerel seçimimiz var yine. Allahım ülke olarak, cümlemizin hakkında hayırlısını nasip etsin inşallah... :)
Tren kazalarımız oldu maalesef; kaybettiğimiz vatandaşlarımızın, toprakları bol olsun inşallah...
Tekirdağ Çorlu'da 8 Temmuz 2018 günü, bir yolcu treninin vagonlarından birinin raylarından çıkarak devrilmesi sonucu 24 vatandaşımız hayatını kaybederken, 318 kişi yaralandı. Davası hala sürmekte ve esas suçlular bulunamamış bulunmakta diye biliyorum...
Ve bu ayın 13'ünde (13 Aralık 2018 günü), Ankara'da Yüksek Hızlı Tren ile yol kontrolü yapan kılavuz trenin çarpışması sonucunda 9 kişi hayatını kaybetti, 34 kişi yaralandı. Bu tren kazasının da esas suçluları bulunmak üzere dava açıldı ve hala sürüyor. Deniyor ki, büyük ihmal var; kaza olmadan birkaç gün önce işleyişte değişiklik oldu ve bundan tüm görevlilerin haberi yoktu ne yazık ki... Maalesef ülkemizde katedilmesi yollar çok daha fazla...
Tren kazalarında ve trafik kazalarında hayatlarını kaybedenlere, Allahtan rahmet diliyorum cümleten bu vesileyle de...
2018'de, Fetö Terör Örgütü adına suç işlemek ve casusluk yapmak suçlamasıyla yargılanan ABD'li Rahip Andrew Brunson davası vardı bir de;
Ülkemizi ilgilendiren bir konuydu ki, bu kadar aklımda kaldı esasında. ABD'li Rahip'i yargılama kararıyla tutukladığımızda, ülkemizde dolar fırladı 6 Tl'lere kadar vardı resmen. Rahip Brunson, Temmuz ayında tutuklandı ve Ekim ayında da serbest bırakıldı tarafımızdan; sanırım Amerika'ya da teslim edildi...
Dolar şimdi nispeten düşmüş de olsa, 2018'de en yüksek seyrine ulaşmış oldu... Bir Brunson davası mıydı buna sebep, tam olarak değil bence. 2018'de üretim dengemiz epey bir düştü. Ekonomik yönden birçok şirket iflasa sürüklendi ve de fabrikalar özelleştirildi. 2019'da bu durum düzelir mi bilmiyorum ama büyüdükçe öğrendiğim bir şey varsa; dışa bağımlı olmadan, kendi ürününü üretmek çok mühim! Fasulye ve bulgur gibi malzemelerin, marketlerimizde ithal ürünlerinin çoğunlukta olduğunu gördüğüm ve de duyduğum için söylüyorum bunu tabii ki de. Ülkemden umutluyum ama bir o kadar da halkımızın bilinçli olmadığını düşünüyorum...
2018'de Cemal Kaşıkçı adlı bir gazetecimizin önce kaybolduğu düşünüldü, sonra da öldürüldüğü haberi alındı...
Ülke olarak tüylerimizi ürperten bir olay idi bence, önce kaybolduğu söylenen Cemal Kaşıkçı'nın son 3 aydır ölü olduğunu biliyoruz. Cesetinin ortaya çıkmaması sonrasında, Suudi Arabistan prenslerinin emirleri tarafından öldürüldüğü ve asitle de cesetinin yakıldığı itirafı geldi Suudi Arabistan Emirliğinden... Bu sene; "Nasıl dayanıyoruz böyle haberleri almaya, Allah kitap aşkına biri açıklasın bana!" dediğim bir sene idi, böyle haberler açısından özellikle...
Ya öleceğimizi biliyoruz, kendi canımızın nasıl acıdığını hesaba katıp kendimize insaflı davranılmasını isteriz değil mi? Nasıl birini bu kadar vahşi öldürebilirler, nasıl yok edip kurtulabilirler?! Kınamak falan değil bu, resmen sorguluyorum. İnsanlık diye bir şey var bu dünyada, düşünen tek varlık türüyüz şu dünyada; ama yaptıklarımız akla kalbe ve vicdana sığacak cinsten değil! Bazen korkuyorum ve çok kalbim ağrıyor düşünmekten ve böyle şeylerin korkusunu hissetmekten.
Üstte de dedim ya; nasıl dayanıyoruz? Ben dayanır olmuşum resmen; bu kadar çok üzülür ve de korkarken, insanların acımasızlık dolu eylemlerini duyar dinler ve tüm caniliği hissedebilir halde iken... Cemal Kaşıkçı'nın ruhu huzur bulsun inşallah. Allahın adaletine sığınıyorum bu gibi konularda, onun adaletine inancım sonuna kadar var şükür ki...
2018'de Soğan-Patates gibi yiyeceklerimizin aşırı zamlandığı zamanlar yaşadık...
Kimi dedi ki toptancılar stok yapıyor, piyasada soğan ve patates yok. Bir başkaları dedi ki, ülkecek yeterli üretimimiz yok, o sebepten bu sıkıntıyı yaşıyoruz. Bir kesim de dedi ki, soğan ve patateste hastalık var... Sonra öğrendik ki, bunların her biri de doğru imiş. Bir kısım soğan ve patatesimiz hastalığa yakalanmış, birkaç bölgede toptancılarımız stok yapıp piyasa ile oyun oynamış, bir o kadar da üretemeyen üretici sebebiyle yaşamışız bu sıkıntıları.
Farkında mısınız, 2018 resmen üzerimizden geçmiş gidiyormuş! Ülkede neler neler oldu aslında da, benim hatırladıklarım bunlar. Kötü haberlerin çoğunlukta olduğu bir sene miydi ki? Ülkemizde kazalar, pahalılık, iflaslar ve ölümler vuku bulmuş de mi yine... Biraz böyle idi ne yazık ki ama tabii ki iyi şeyler de oldu çok şükür ki...
Misal aklımda 29 Ekim 2018 günü açılışı yapılan İstanbul Havalimanımız var;
Evet çok pahalı bir maliyetle ülkemize kazandırılmış, henüz tamamen kullanıma açılmamışsa da, "Yap-İşlet-Devret" yöntemi ile ülkemize kazandırılmış bir havalimanı. Ama sonuçta bizim değil mi artık, umarım güzel iş yapar ve ülkemize büyük kazanç kapıları açar...
Yıllardır, TV ekranlarında ne yaptığını bilemediğimiz Adnan Oktar'ın bir örgütü olduğu ve o örgütte binbir suç işlediği öğrenildi ve buna el atılıp kurbanlar kurtarıldı...
Gerçekten yerinde bir uygulama imiş ki, bunların ortaya çıkmasına o kadar çok sevindim 2018'de. Sadece TV kanallarında gördüğümüz o "kedicikler", normal bir adam olmadığını gösteriyordu bence bize. O bir eğlence yöntemi değildi, dine hizmet eden bir yanı da yoktu gözümüzde. Ama adam her yerde olmaya başlamıştı son zamanlarda... Öğrenildi ki; silah bulundurmak, silah tacirliği, elinde zorla adam bulundurmak ve çalıştırmak, bu adamları ve kadınları kötü emellerine alet etmek ve daha sayamayacağım bir sürü suç işlenmiş... Cinayete varan suçlar, asırlık bir Tevrar kitabı uğruna işlendiği söylenen bir cinayet var ki; akıllara zarar! Üstteki insanlığın acımasız bencilliği üzerine tekrar yazmayayım, düşünüyorum ve sorguluyorum yine biliyorsunuz işte... :)
En önemli güzel gelişmelerden biri 12 Kasım 2018 günü SMA Tip-2 ve Tip-3 hastalarının ilaçlarını da SGK'nın karşılama kararı alması idi. Ama bu gelişmenin bir kolu 2019'a sarktı, SMA'lılar hala ilaç bekliyor ne yazık ki...
Ben de SMA Tip-2 ve Tip-3 hastalarının ilaçlarını beklediğini duyurmaya çalışıyordum birkaç ay öncesine kadar, misal bu yazımda. Neden ilaçlarını alamadıklarını, neden tedavilerine devam edemediklerini ve devletin buna bir çözüm yolu bulmasını SMA hastaları olan olmayan birçok kişi olarak beklediğimizi yazmıştım...
O beklenen güzel haber, 12 Kasım 2018'de Sağlık Bakanlığı tarafından verildi ise de; Resmi Gazete'de yayınlanması gereken SUT Kararı hala açıklanmadı. Çok değil, kararın uygulamaya geçirilmesi için bir toplantı ve de bir yazı bekleniyor işte ama hala gerçekleşmedi... 2019'a sarktı görünüyor, net bir cevap ve beklenen uygulama hala gerçekleşemedi zira. Sağlık bakanlığı bu hafta bir toplantı yapmış ama o karar hala alınmamış deniliyor şimdi de SMA hastası aileler tarafından...
Umarım 2019'da, hakedilen tüm sağlık gelişmelerini; beklemeden, zaman kaybettirilmeden alabiliriz. Yürekten diliyorum, bunu başarabilmeliyiz!
2018'de hayatını kaybeden ünlülerimiz de oldu ne yazık ki;
Gazeteci Aydın Boysan (5 Ocak 2018), Şairlerimizden Ülkü Tamer (1 Nisan 2018) ve Cemal Safi (18 Nisan 2018), Oyuncu Arda Öziri (27 Mayıs 2018) - Ki her ölüm erkense bile, bir motosiklet kazasında çok genç oldu ölümü, Fotoğraf Sanatçımız Ara Güler (17 Ekim 2018) hayatını kaybeden ünlülerimizdendi. Toprakları bol, ruhları şad olsun. Daha nice oyuncumuz bu sene gitti ama hepsini yazmayayım dedim. Benim duyduğum ve hatırladıklarım bunlardı diye yazdım; daha ayrıntılı 2018'de neler oldu yazısı olarak, bu yazımı yazarken net tarihlerin bir kısmını aldığım bu siteden sizler de bakabilirsiniz...
Velhasıl kelam, aklıma başka 2018'de ne oldu ne bitti diye herhangi bir madde daha gelmiyor. Benden bu kadar işte... (:
Sizlerin aklında kalan, toplumsal veya basına yansımış olaylarımız varsa yorumlara bekliyorum. Sizce 2018 nasıldı, sizi en çok sarsan ve en çok mutlu eden gelişme hangisiydi? Bilmek istiyorum ben de... :)
2018'de ilk yazdığım yazım gözüme değen ve beni rahatsız eden konulardan biri, pedofili konusuna dair olmuş! O yazımı burada bulabilirsiniz... 2019 öyle bir sene olsun ki; gözüme böyle iğrenç konular değmesin ve ben de kötülüklere dair fikirlerimi sunmak zorunda kalmayayım istiyorum!
-- 2019 öyle bir sene olsun ki;
Hani 90'lar zamanı, en mutlu bizleriz deriz hala! O zaman en mutlu ülke araştırmaları yapılıyor muydu bilmem, o zamanki mutluluğumuzu yakalayabilelim inşallah 2019'da...
Kaza, şehit, skandal, çöküş, kandırma, dolandırıcılık, taciz, tecavüz, cinayet haberleri duymadığımız; mutluluk, sağlık, bolluk, bereketlik, birlik, bütünlük ve daha nice güzellikte haberler aldığımız bir sene idi diyelim... Çoğunlukta güzellikleri hatırlayalım, kötü haberlerimiz de elbet olacak insanız ama bizi sarsan yıkan ve tüketen değil; bizi bir eden ve mutlu eden haberlerimiz çoğunlukta olsun.
Ülkemde; Sağlığa, işçiye, insana, çocuğa, yaşlıya ve gence; eğitime, kültür ve sanata verilen desteğin en yüksek düzeyde olduğunu gördüğümüz bir sene diliyorum hepimize... Ülkemizden bütüne yayılan, barış ve mutluluk olsun; Dünyamız cennet olsun bu sene, barışı yaysın tüm insanlığa inşallah... :)
Öyle güzel yazdım ki bence dileklerimi, şu an kendimi bir barış elçisi ve sevgi pıtırcığı gibi hissediyorum. Ülke ve dünyamıza bu hissiyat yayılsın, güzelleştiğimiz bir yıl bizi sarıp sarmalasın derim... (:
Güle güle 2018, Hoş gel 2019!<3 Sevgilerimle... :)