Epeydir sitemkar halde gördüklerimi ve üzüldüklerimi yazamaz olmuştum de mi; sevdiğim olayları yazdığım kadar, bu bloğumda "Didem'in Gözünden" sitemkar olaylarımı yazıyordum ben. :) Bugün biraz uzun bir arada sonra, "Neler Oluyor Bize?" demek istiyorum. Çünkü sıklıkla bunu soruyorum ve her ne kadar çoğumuz bahsedeceğim durumları "teknolojiye ve her şeyi gereksiz kolaylaştırdığına" yoruyor bile olsa, aslında yine de suç bizde. Her şeye çok çabuk adapte olup, esas değerlerimizi ve manayı unutuyoruz. Buna çok çabuk alışıyoruz...
Çayınızı kahvenizi aldıysanız, söyleyeceğime öncelikle şu yandan kulak verin; hayatınızda insanları sadece kendi bakış açınızla yargılıyor musunuz? Yapıyorsanız eğer, yapmayın lütfen! Günümüz dünyasının en büyük yanılgılarından biri bu, herkesi eleştirmeye ve herkesi kötülemeye büyük hakkımız var; ortada bir durum yokken bile!
İnsanları zorlamak, insanların iradelerini ve sınırlarını görmezden gelmek günümüzde çok moda olan gelişmelerden olmuş... İstemiyor oluşunuz, kibarca reddediyor oluşunuz bir oluşumu veya bir devamlılığı katiyen kabalık olarak görülebiliyor. Oysa bu sizin kararınız, kendi bireysel mutluluğunuz için en gerekli tercihiniz belki de; ama görülmüyor. Düşünün bir, çevrenizde bunu size kaç kişi yapıyor? Eminim bir dünya örneğini bulabiliriz...
Günümüzde ilişkileri kendini en önemli gören kişinin üstünlüğüne göre yapmanızı isteyenler türedi. Siz kendiniz adına neyi reddetmiş, neyden vazgeçmiş olursanız olun; onun adına bu geniş zaman içerisinde kötü bir durum ise, asla kabul edilmiyor davranışınız. Siz ona zarar vermemişsiniz esasında, siz onun kötülüğüne hiçbir şey de yapmamışsınız! Sadece aranızdaki bağı koparmışsınız, enerjiniz tutmamış ve onunla devam etmek istememişsiniz. Ama dedim ya, geniş zamanda onun işine gelmeyecek bir durum. Ona göre ona bunu yapamazsınız...
Eskiden anlaşamadığınız veyahut görüşmek istemediğiniz kişilerle bağ koparmak daha kolaymış, "ver mektuplarını al mektuplarını"! Dışarıda görseniz, konuşmak istemediğiniz ve tartışmak istemediğiniz kişiyle aranıza sınır koymanız daha kolay; yolunuzu değiştirirsiniz, kapınızı kaparsınız ve o uzaklığı gören kişi durmak zorundadır. Bu durum teknolojide böyle değil...
Şimdilerde önce numarasını sonra sosyal medya hesaplarını siliyorsunuz ama bir türlü size bazı kişilerin ulaşmasını engelleyemiyorsunuz. Benim için benim kararımı ve irademi zorlayan kişilerle arama koymak istediğim sınırlar var, ama teknoloji ile olsun ama gerçek hayatta olsun! Teknoloji sağolsun bunun bir yöntemini bulup sınırları aşabiliyor isteyen kişi! Rica ediyorum bunu kişisel algılamayın ama biri size sınır koyduysa o sınırı aşıp, sonra da "neden sınırlama koydun bana?" diye sormayın. O sınırlama koyulmuş, o kişi karar vermiş ve telefonlarınıza çıkmıyor. İnsanlar size illa ki geri dönüş yapmak zorunda değil. Bunu gördüğünüz halde hala ulaşmaya çalışıyorsanız, aranızda bir bağ kalmadığı halde üstelik; sorunu lütfen kendinizde arayın. Bazı şeyler biter, bunu unutmayın! Her insan sizinle kavga etmez, her insan hayatını böyle idame ettirmez. Bazıları da susarak gider. Güzel yoldan bağları koparır ve böyle durumda kavga çıkartarak durumu zorlaştırmak sizin haddiniz de değildir!
Diyorum ya, "Neler Oluyor Bize?" diye; gerçekten neler oluyor bize, biz ne zaman bu kadar sınırlarımızı bilmez haddimizi aşar olduk?! Benimle görüşmeyen birine ben bir daha ulaşmak istemem ki, vardır bir bildiği derim; bu ısrar kıyamet çok zorlayıcı inanın ki! İnsanı hem kötü hem de asabi yapıyormuş bir de... Çok üzücü ki, teknoloji artık bazılarını önemli ve bazılarının da kendi hayatı adına verdiği kararları önemsiz sayılır kılabiliyor... Sessiz kalırsanız vay halinize, her bağı kavga gürültüyle bitirmezseniz hiç kimse sınırını haddini bilemez oldu; çok yazık!
Büyük ilkel benlik savaşları veriliyor yani günümüzde. İlkel benliği açalım biraz, ruhun en derin gerçekler dünyası ile değil bedenle haz ilkesine dayalı ilişkisi bulunan parçası (Tanım, Google'dan alıntıdır). İlkel benliğine esir olmuş kişiler, kendi çenesinden güçsüz kişileri buldukları zaman avucuna alıp kendisi gibi yapmak istiyorlar. Yani insanları kırar mıyım, ya bu durum bizi incitir mi düşünmeden "ilkel benlikleriyle hareket ediyorlar". Onlar piramitlerini büyütmeyi bir şekilde bu yönle de başarıyorlar, çünkü bu haz ilişkisine hayır diyebilecek olan gerçek manayı görebilen kişiler maalesef ki azınlıkta artık!
Ben ve benim gibi bir kesim, hala insanları kırmamayı daha fazla umursuyoruz şükür ki. Ben bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum hala... Ahlak diye bir olgu var; o sadece tek bir olguda değil, hayatın her alanında lazım işte! Ben artık uzun zamandır, kimseyle kavga etmemeye çalışıyorum. Bu bana zarar veriyor çünkü, çok net biliyorum. Kimseyi eleştirmekle de kötülemekle de uğraşmıyorum, bu benim enerjimden ve zamanımdan çalıyor... Bazılarımız hala bunları yaparken, kendimiz adına yaşarken ve birilerini üzmemek adına susarken; sesini çıkarabilen, teknolojinin de verdiği güçle bunu yapabilmeyi kendine hak gören kişiler ne yazık ki yakıyor yıkıyor dağıtıyor... Onlara da sesleniyorum; vallahi bir deneyin, size sınır konduysa o sınırı geçmeye çalışmayın! Kendinize kötülük ediyorsunuz, farkında bile değilsiniz...
İnternet bize yeni dünya düzeninde bir güç veriyor ya işte, gerçek hayatta bunu yapabilmek çok güç ama güya internet üzerinden yapabilmek kolay; Sizi rahatsız eden, sizi üzen ve sizi yıpratan tavırlarda bulunan kişileri engelleyebiliyorsunuz! Dediğim gibi, karşınızda engellemenize karşı duracak ve bu kararınızı hiçe sayacak biri yoksa çok güzel bir hak aslında... Kendisini eleştirenleri engelleyen büyük hesapları görüyorum İnstagram'da mesela; birkaç zaman sonra çok bariz olarak yeniden ulaşıyorlar, tehdit eden mi dersiniz hakaret eden mi! Engellenen kişilerin garip şekilde kabul göremediği halleri bırakma halleri de hiç görülmüyor neredeyse... Üzücü ama "Neler Oluyor Bize?" dediğim bu gibi konular o kadar acı ve inanılması güç bir durum işte...
Son olarak diyeceklerim şu ki;
Yapmayın, insanları zorlamayın, kırmayın ve incitmeyin! Dünyayı başkalarının kararlarını ve fikirlerini değiştirmek üzere yaşamayın. Birilerini ezip büzüp incitip, ondan sonra da sen bana neden bunu yapıyorsun demeyin! Haddiniz, hududunuz ve bir sınırınız olsun... Çünkü bu sınırı koruyamazsanız sonrası kaos oluyor. Bu kaosu yaşamaktan sizler hoşlanabiliyor olabilirsiniz ama bunu sevmeyen ve kaldıramayanların hayatları yitip gidiyor o kaoslar adına, ama enerjisini çalarak bitiriyorsunuz ama sınırlarını yıkarak...
Umarım beni biraz olsun birileri anlamıştır... Umarım bir kişi bir kişiyi, diğeri diğerini örgütleyerek bu gibi davranışlardan uzak durur birçoğu...
"Neler Oluyor Bize?" demeye devam edeceğim inşallah ben yine. Bu yazımda bu konu ağırlık bastı, çünkü içim bu konuyla ilgili dolup taştı son zamanlarda. Ben bu zehri ve sitemi akıtmalıydım iyice. Bu yazım da buna destek oldu çok şükür işte...
Siz de yorumlarda bana "Neler Oluyor Bize?" dediğiniz günümüz garipliklerini yazın olur mu? Yorumlaşalım ve dertleşelim biraz... (:
Sevgilerimle ve okuduğunuz için teşekkürlerimle...