9 Mayıs 2014 Cuma

Kapasite Meselesi Bazı Şeyler


İlk Merhaba'mdan sonra, ne zamandır konu edinmek istediğim bir yazıyla başlayabiliriz dedim. Bu yazımda bazı Kapasite Meselesi olarak gördüğüm iş konusundan bahsedeceğim... :)


Kim bilmiyor ki aslında; herkesin aynı mesleği aynı başarı oranında yapamayacağını? Kim bilmiyor, bir el becerisine veya herhangi bir şeye aynı ilgiyi ve alakayı iki ayrı kişinin gösteremeyeceğini. Ama bazen üzgünüm ki bunu görmezden geliyor birileri...

Son zamanlarda, internetin iyice yaygınlaşması ile bir furya ortaya çıktı. Kişisel Satış Danışmanlığı... Herkes kendi işini kuruyor bir bakıma. Güzel ve başarı amaçlı bir iş kesinlikle. Ama bir de şu var ki; herkes bu furya altında şöyle bağırıyor; "Sizde yaparsınız, yapmıyorsanız belli ki yeterince çabalamıyorsunuzdur." Yok kardeşim, birşeyi başaramıyorsam bilin ki herşey başarısızlıktan değil, kapasitemin de olmadığından olabilir. Ama görünen o ki; biri birşeyi yapamıyorsa, ya istemiyordur, ya da uğraşmıyordur. Yani illa herkes o başarıyı kazanır!

Değil efendim, valla değil. Herkes her işte başarılı olacak diye bir kaide yok, hiçbir yerde...


Olayın kendisi şu aslında, bu cümlelerin geliş sebebi yani; 2 senedir, 2 kez satış danışmanlığı işine girdim. İkisinde de, sözde herkesin başarabileceği, başarımı gösteremedim. Ama şöyle sözlerle karşılaştım; "İstersen yaparsın." Bunu bende biliyorum, istersem yaparım evet. Ama kimsenin aklına şu durum gelmiyor; "Belki de benim satışa kapasitem yok." Ve ben kesinlikle buna inanıyorum ki, benim satış yapabilme kabiliyetim büyük derecede yok... Ben sattığım ürünün parasını isterken bile utanırken, sürekli istemiyormuşum gibi görünmekten rahatsızım!

Kim başarılı olmak istemez ki sorarım size? Ama durum şu ki; Evet girişken bir yapım da olsa, iletişimim de kuvvetli olsa; karşılıklı para alma ve para isteme durumlarında o kadar da iyi olmadığımı gördüm bu 2 senede.. Satış işini yapabileceksem, bir şirketin satış belgeleriyle ilgilenen veya görüşmelerini yapan biri olabilirim belki. Ama tamamen muhasebesi ile ilegilenmek, satış için ikna ettikten sonra parayı isteme aşamasına gelmek beni tedirgin ediyor. Sanki garip bir şey yapıyormuşum gibi geliyor. Bunu yarı yarıya bırakmışken söylüyorum Oriflame işini. İkna kabiliyetimin olduğunu bilsem de, pek fazla kendime kişi de katamadım Oriflame Satış Danışmanı olarak. Yükselemedim yani...

Durum ne mi oldu? Şimdi satış işi ile uğraşmıyorum. Satış yapabildiğim yok bir süredir, kimlerle konuştuysam benim grubuma katılmak isteyen olmadı bu zamana kadar. "Belki dışarıda olsam aktif olsam daha iyi yaparım diyorum," Ama hep "Sen istersen oturarak da yapabilirsin" diyorlar. Buna bende inandım efendim. Yapanlar da var, saygı duyuyorum elbet. Ama anlaşılmasını istiyorum ki, bu durum biraz Kapasite Meselesi...

Düşünün mesela; her insan aynı meslekte başarılı olabilse, bu kadar çok çeşitte meslekler olabilir miydi? Ya da herkes her meslekte başarılı olabilseydi, tek meslekle bir ülke veya bir dünya dönebilir miydi???

Demek istediğim şu; "İste yaparsın." Stratejisini benimseyen biri olarak söylüyorum; karşınızdaki kişiye "yeterince istemiyorsun demek ki" demek, biraz ağır olmuyor mu? Şu 2 senede anladım ki, benim kendimde göremediğim bir kapasite eksikliğim var bu konuda. Satıcı olmak için kendimi geliştirmem gerek. Okulda yüzyüze satıcı olma kurallarına ilişkin birşeyler öğrenmedik. Müşteriyi ikna etme, ikili ilişkiler vs gibi bilgiler öğrendiysek de...

Velhasıl bazı şeyler kapasite meselesi; bunu kabullenmek lazım. Evet kendi grubuna birey eklemek isteyen birisini anlıyorum. Ama reddedildikten sonra da "ısrarla yapabilirsin, yaparsın, istersen olur, güven kendine" laflarının fazlasını, illa  ki o mesleğe yönlendirme çabası olarak görüyorum. Öyle ya, sizde aldırmayın benim gibi bir durumla karşı karşıyaysanız...

Açık açık söylüyorum; ben kendimde yüzyüze birilerine birşeyler satmak için uğraşan "illa al, bak şuna bak buna, sonra da paramı ver" diyebilen bir tip değilim. Müşteri talep ederken tamam, ancak tam tersinde pek bir çekingenim. Ne yaparsınız; Kapasite Meselesi... :))

Not: Bastıra bastıra söylediğim için üzgünüm. Bazılarına aldırış etmiyorum gibi görülse de, kendimi uygun görmediğim ve hazır bulmadığım bir işte çalışabilmek, benim için çok zor olduğu için ısrarla uygun olmadığımı söylüyorum.... Mutlu olamadıktan sonra çalıştığınız işte, çalışmak neye yarar ki değil mi...? :))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder