Öncelikle, bu bloğumu açtım açalı buraya bir bu sene istikrarlı şekilde geri dönüşler sağlayıp yazabilmişim. 2016 senesinde sadece 4 yazı yazmışım, kim inanır bu bloğuma bu senenin 14. Yazısını yazdığıma? Ben kenardaki blog arşivimde görünce inandım! :)
2017 bu açıdan güzel geçti; uzun zamandır çok yazamıyorum derken, iki bloğumda da verimli şekilde yazabildim bu sene yine. İnsanın kendisini en sevdiği alanlarda beklediği gibi, istediği gibi bulamayınca hissettiği bir düşük mod oluyor. Şükür ki bu modu diplere düşürmeden buralara da döndüm döndüm durdum… :)
2017’ye Dair, kendi gözümden yazmaya geldim; galiba bu bloğumun 2017 için son yazısı olacak bu… :)
Hatırlıyorum, 2017’nin başında her ayın sonunda o ay için “Didem’in Gözünden; … Nasıl Geçti?” yazısı yazmayı planlamıştım. Ama senenin en başlarında idi, Ocak ayının sonunda da vazgeçtim tabii. Her ay içinde ülke gündeminde o kadar çok şey oluyordu ki, gözümden aktaracağım birçok şey varken, bir o kadar da bunu başaramayacağımı hissettim. Esas gözlemlemek istediklerim, daha içsel mevzulardı tabi; mutluluklarımız adına, yaşadıklarımızı değerlendirecektim. 2017 için olmadı ama 2018 için olur belki…
Gözüme batan çok tavır oldu, yaşamı-yaşamayı zorlaştıran tavırlardı bunlar, çok olmadığı için belirtebiliyorum ki;
Ülkem Dolu; Ölüm Ve Ölü Sevicilerle
Kadınlarımıza İnternette de Köstek Çok…
Anlaşılmamanın Verdiği İncitici His
Sorun Yaratanlar Ve Çözüm Üretenler
…
Gibi yazılarımdı bunlar…
2017; benim için güzel olduğu kadar, internette de sokakta da kendi mutsuzluklarını çevreye yaymaya uğraşan insanları gördüğüm de bir yıl oldu. Ülkecek mutsuz olduğumuz zaman dilimlerinden geçiyorken, belki de “normal, olması gereken bu!” diyeceksiniz. Ama öyle değil işte, “Eskiden böyle değildik” diyerek nitelendirip kestirip atılacak kadar basit bir şeyden bahsetmiyorum.
Sosyolojik araştırmalarda da görülüyor bu durum, en mutsuz ülkeler arasında sıramızı gittikçe zirveye taşımaya uğraşıyoruz sanki! Mutluluğumuzu elimizden alıyorlar, ses çıkaramıyoruz. Çıkaranları da susturuyorlar zaten! Misal, kendini geliştirmek yerine; sadece “sosyal medya kullanıyor diye” -o kullanıcıları yerden yere vurmayı hak görmek bile, bir mutsuzluk belirtisidir bana göre… 2017 bu yönden de gelişemediğimiz ve geliştiremediğimiz bir yıldı işte.
Bulunduğum ortamlarda gördüğüm yetmezmiş gibi, internette nasıl nezaketsiz bir toplum olma yoluna gidiyor olduğumuzu görmek üzüyor. Aslında beni üzen bu da değil, beni üzen nezaket gösteren herkese; “Çok teşekkür ederim, ah beni nasıl mutlu ettiniz bir bilseniz!” gibi cümleler kurmamıza sebebiyet veren mutluluk durumlarına şaşırıyor olmak. Bu sebeplerle; 2018’den öncelikle içsel, sonrasında da toplumsal mutsuzluğumuza çözüm bulabilmemizi umuyorum...
Bu sene aylık değerlendirmeler yapamadım belki; ama gördüğüm ve güzel bulduğum güzellikleri, güzelliklerle dolu ve kendi için çabalarken çevresine faydalı olmaya da uğraşan kişileri yazmaya çalıştım;
Sosyal Medyanın Güçlü Kadınları
Cümlelerin Gücüne İnanır Mısınız?
Hayatın Güzel Mucizeleri Var
İnternetli Hayat, İnternetsiz Hayat Ve Duru Gibi Savaşmak
…
İsimli yazılarımda…
Ben 2017’de Didem’in Gözünden adlı bu bloğumda yazmayı çok sevdim, çünkü savunduğum düşüncedir şu; güzellikleri ne kadar çok göz önünde tutar ve yanlışları da doğruları ile birilerinin okumasına vesile olabilmek için yazabilirsem, değişime ve gelişime o kadar katkı sağlayabilirim. Bu bloğumu hem kendim için hem de bu amaç için açmıştım; 2017’de bu amacımı yerine getirerek, bu amaç için yazabildiğim için de mutlulukla bu yazımı yazıyorum şimdi… (
2017’de kendimi sık sık endişeli hissettiğim üzere, ülke gündemimizde çok üzüntü vardı, çevremde de gördüğüm üzere bol üzüntü dolu bir sene idi. Ama bir yandan da bizdendi sanki… Sanki tüm toplumun ruh halinin dışa vurumu gibi bir sene idi; mutsuz-mutlu, ama yardıma muhtaç her alanda bir arada! Gerek internette, gerekse çevremde bunu gördüğüm bir sene de oldu 2017… 2018 aratmasın bu yılı diliyorum, gözümle gördüklerimi yazamaz etmesin!
2018 Dileklerime Gelecek Olursak;
Gözümüzün önünden mutluluk da, zorluk da eksik olmasın. Zorlukların da bir amacı var ki, o zorluklar mutlulukların değerini bilmemizi daha çok sağlıyor. 2017 bana hayatın seviyeli bir bilgisayar oyunu olduğunu gösterdi; ama bu oyunun bazen şakası yok, ciddiye alman gereken yerleri ciddiye almayı da senin bilmen gerek. Oyunların gerçeğe bürünmüş hali gibi…
2018; zorlasa da daima mutluluklara sürükleyen, gözümüze çarpan her türlü detayla savaşabilmeye gücümüzü içimizde var edebildiğimiz bir yıl olsun diliyorum. Her zamanki dileğimdir, her yeni yıla doğru; sağlık, mutluluk ve huzur içinde görmeyi diliyorum, sevdiklerimi, sevdiklerimizi yine… Benim gözümden ve dileklerimden, Didem’in Gözünden’in son yazısı bu… Orada az kişi var biliyorum, ama azlığı çokluğu umurumda değil; oradasınız ya. Dileklerim hepimiz adına, iyi ki oradasınız. Yeni yılda da mutluluklarımız daim ve beraber olsun inşallah, sevdiklerimizle beraber… :)
Sevgiler, Didem Köse… :)