7 Ekim 2014 Salı

Öğrendim; Karşılıksız Aşk Dedikleri...


Bazen aşık olursun, sonunu düşünmeden. Sonra sonunda sevilmediğini görürsün... Bazen de karşılık bulursun. Karşılık bulunca yapılması gerekenler daha kolay, orta yol bulunuyor elbet aşkınızda… Ya karşılık yoksa sevdiğinden? İşte o zaman bir sürü yol hakkına sahip oluyor kalbin. Ve unutma yapılacaklar konusunda yalnız ve tek başınasın esasında. Karşılıksız Aşk dediklerinin gidişatında değişiyor sonuçlar, öğrendiğim kadarıyla...

Mutlak birileri geçip karşına sana şöyle diyecekler mesela; "Boşver…" Bazıları da şöyle diyecek, "Seviyorsan peşini bırakma…" Karar sana ait, kimsenin fikrini düşleme bile aklında. Hep derim; pişmanlığın da mutluluğun da böyle konularda hep kendi fikirlerinden dolayı olsun. Ama eğer annen ve baban bir söz hakkı alacak olursa, onları dinlemeyi ihmal etme…


Karşılıksız aşk, birden çok yola ayrılır;
Peşinden koşmak ve Seni sevmesi için diretmek,
O sevmese de sevmeye devam etmek,
Ve kalbine karşı çıkıp onu sevdiğin duygusundan çekip gitmek.

Ben hep ikinci veya üçüncü şıklar arasında gidip gelirken, birinci şıkkı da göz önünde bulundurmayı seçtim. Ama birinci şıkka odaklanmış olsam bile, hep ikinci ve üçüncü şıktan başkasını düşünmüyormuş gibi davrandım…  Zamanla anladım ki, sevmeyince sevmiyor insan. Mantık yok bu işin içinde. Duyguların karşılık bulmuyorsa zorlamayacaksın. Üzülen hep sen oluyorsun çünkü.


Sevmeyi ihmal etme, hanımefendi veya beyfendi… Üzüldüğün günler, büyüdüğünü anladığında kaybettiğin anlar gibi gelmeye başlayacak sana. Üzüldüğün günlere üzülmekle geçecek günlerin. Ve şunu unutma; hayatta birçok şeyi seveceksin. Tek birine aşık oluyor ve kendini kaybetmiyorsan yine de, ne mutlu sana. Ama aşık olduğun kişinin, hayatının tek aşkı sanıyorsan bence yanılıyorsun. Sevsen de seni yıpratanın peşinde koşma. Ve kimsenin sevgisini de asla boşa ümit vererek yıpratma…


Zamanla tüm bu dediklerim anlaşılıyor zaten, sevdikçe ve deneyimledikçe… Üzüldükçe ve karşılık bulamadıkça olgunlaştığın zaman; ve aşkın sadece senin sevgin ile değil, karşındakinin de sevmesi ile sağlıklı şekilde büyümesi gerektiğini. “Aşk sen’den ibaret değil, biz’den ibaret olmalı” diyeceksin, yaşıtların birer birer evlenmeye başladıkça. Ve birinin kalbini kırdığında kendi kalbinin taşlaşacağını, sevmen gereken kişinin ise en çok kendin olman gerektiğini anlayacaksın. Ve hayat, işte o zaman başlayacak… (Önceden bana söylerlerdi, şimdi ben söylüyorum.)


Not; Didem'in Gözünden ara sıra da olsa devam etmeli diye düşünüyorum. Belki bu zamana kadar yine düzenli yazamadım ama yazmaya çabalayacağım yeniden. Ve diyeceğim diğer şey, karşılıksız aşk'a dair anladığım ve sonunda öğrendiğim şeyler bunlar. Öğrenebildiğime sevindiğim ve olgunlaştığımı düşündüğüm bir konu. Umuyorum ki söylediklerime hak veren kişiler ve bunları aklına yer edinenler vardır. Öyleyse ne mutlu bana...

Not 2; Bayramdan sonra buradan da yazılarımla sizlerle olmaya çalışacağım. Şimdi bayram için Geliboludayız. Dönünce buraya da döneceğim kısmetse. :)

Sevgilerimle... :)